0

Pompeiopolis’te Zamanın Yankısı: Batı Karadeniz’in Antik Ruhu Sanatla Buluşuyor

Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde, Roma döneminin izlerini taşıyan Pompeiopolis Antik Kenti bu yıl yepyeni bir heyecana sahne oldu. Taşköprü Belediyesi ve Dünya Mirası Kastamonu İnisiyatifi, kentin antik kimliğini yeniden canlandıracak Pompeiopolis Müzik ve Tiyatro Festivali’nin lansmanını gerçekleştirdi. Binlerce yıllık taşların gölgesinde müzik, tiyatro ve tarih, modern gezginlere davetkâr bir yolculuk sunuyor.

Kastamonu’yu bilenler için Batı Karadeniz, sadece yaylaların serinliği ya da İnebolu sahillerinin dalgaları değildir. Bu topraklarda, doğanın sakladığı kadim hikâyeler de vardır. Taşköprü’nün Zımbıllıtepe yamacında, Gökırmak’ın kıyısında, M.Ö. 64’te kurulan Pompeiopolis Antik Kenti, bu hikâyelerin en görkemlilerinden biri. Uzun yıllar toprağın altında uyuyan bu Roma kenti, şimdi müzik ve tiyatronun sesiyle yeniden uyanıyor.

Eylül başında, Taşköprü Belediyesi ve 2017’den bu yana Kastamonu’nun kültürel mirası için çalışan Dünya Mirası Kastamonu İnisiyatifi (DMKİ), Pompeiopolis Müzik ve Tiyatro Festivali’nin lansmanını düzenledi. Lansman, Atatürk’ün Kastamonu’yu ziyaretinin 100. yılı ve 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleriyle aynı döneme denk getirilerek, geçmiş ve bugünü bir araya getiren anlamlı bir buluşmaya dönüştü.

Gecede, Londra’da kariyerini sürdüren Kastamonulu soprano Oya Ergün, oda orkestrası eşliğinde Sepetçioğlu’ndan Taşköprülü besteci Erol Sayan’ın “Kalbe Dolan O İlk Bakış” eserini ve klasik opera parçalarını seslendirdi. Orkestrasyonun Oğuzhan Balcı imzası taşıdığı bu performans, antik taşların arasında yankılanarak izleyicilere adeta zamanlar arası bir geçit sundu.

Festival, sadece bir lansman değil; Pompeiopolis’in kültürel kimliğinin yeniden doğuşu. Kazı başkanı Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, antik kentin bir zamanlar Paflagonya’nın kültür merkezi olduğunu hatırlatarak şunları paylaşıyor: “Sikkelerdeki tiyatro maskları ve yazıtlar, burada dans, müzik, tiyatro ve spor şenliklerinin yapıldığını kanıtlıyor. Hedefimiz, Roma Villası’nı mozaikleriyle birlikte ziyarete açmak ve Pompeiopolis Tiyatrosu’nu ayağa kaldırmak.”

Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, ilçenin bu mirasa büyük bir gururla sahip çıktığını belirtiyor: “Pompeiopolis, sadece tarihi bir zenginlik değil, geleceğimizin kalkınma anahtarı. Taşköprü’nün adını sarımsağı kadar kültürüyle de duyurmak istiyoruz.” DMKİ Başkanı Zeynep Esen ise festivalin uzun soluklu bir vizyonun ilk adımı olduğunu vurguluyor: “Pompeiopolis, Batı Karadeniz’in az sayıdaki Roma miraslarından biri. Bu lansman, asıl festivalin ön provası.”

Pompeiopolis’e gitmek, sadece bir kazı alanı gezmek değil; tarihle bugünün, sanatla doğanın iç içe geçtiği bir deneyim. Antik kentin mozaiklerle bezeli villaları, yükseltilmeyi bekleyen tiyatrosu ve bazilika kalıntıları, gelecekte festivalin sahnesi olacak. Taşköprü’nün yöresel mutfağı –sarımsaklı yemekleri ve kuyu kebabı– ve Kastamonu’nun doğal güzellikleri de bu yolculuğu tamamlıyor.

Batı Karadeniz’in sakin, henüz keşfedilmemiş yollarını seven gezginler için Pompeiopolis, hem tarih hem de sanat dolu bir rota. Önümüzdeki yıl perdelerini açacak festival, Roma taşları arasında yankılanacak alkışlarla Kastamonu’yu yeni bir kültür destinasyonu olarak konumlandıracak. Food and Travel okurları için bu sadece bir festival değil; antik bir kentin yeniden canlanışına tanıklık etme fırsatı. Pompeiopolis, zamanı geri sarıyor ve çağrısını duyuruyor: Keşfetmeye hazır olun.

↑ Back to top