ALTERNATİF YAZ ROTALARI – SİNOP
Temiz havanın tadını doyasıya çıkaracağımız seyahatleri tasarlamanın, yola düşmenin vakti hızla yaklaşıyor. Dev gövdeleriyle yükselen yemyeşil ağaçlar, üzerinde pamuktan bulutlar gezen yemyeşil yaylalar, tadına doyulmayan yemekler, denize çıkan yollar… Dört gözle beklediğimiz yaz tatili için keyifli alternatif rotalar seçtik.
Denizin mavisini, ağ atan teknelerin önünde uzanan ağaçların yeşiline bırakan Sinop sakin bir balıkçı kasabası gibi. Küçük liman da denilen merkez limana yanaşan tekneler rüzgârda salınıyor, balıkçılar kalenin önünde ağlarını ayıklıyor.
Denize karşı sıralanmış kafelerin hemen arkasındaki caddede, pideden kahvaltılık ve mantıya ne ararsanız var. Eski bayramlarda arife günü her evde mutlaka pişirilen nokul, şimdi Sinop’un en sevilen sokak lezzeti. Elde günlük açılan incecik hamurların içi, ceviz, çok az şeker ve kuru üzümle dolduruluyor. Yuvarlanarak sarıldıktan sonra döndürülerek halka halinde kıvrılıyor ve fırına veriliyor. Bu lezzetin çok az bilinmesi, Karadeniz dışına çıkmaması üzücü.
NEREDE YEMELİ Şen Pastanesi Sinop’un hatta Türkiye’nin en lezzetli revanilerinden biri burada yapılıyor. 88 yıllık bu pastaneyi eşiyle birlikte ailenin dördüncü kuşak üyesi Dide Şen Öztürk işletiyor. Şen Pastanesi ormanlardan toplattığı doğal salepten yaptığı dondurmayı revaniyle birlikte sunuyor. Sinop Örnek Mantı Yarısı yoğurtlu yarısı cevizli ve keşli sunulan meşhur mantı muhteşem. Örnek’te mantı kadar iddialı oldukları etli ekmek ve nokul da tadın. İskele Cad. No: 3/A Sinop; 0368 261 73 41 Öztürk Restaurant Erfelek’te geniş ve sevimli bir ahşap evde hizmet veriyorlar. Belediye Hal Yeri No: 4 Erfelek, Sinop; 0368 511 37 38; erfelek.com Teyze’nin Yeri Sinop’un en eski mantıcısı. 17 yıldır da Teyze’nin Yeri adını taşıyor. Hamurlar iki ayrı tahta masada misafirlerin önünde kapatılıyor. Yeni Mahalle Gazi Cad. No: 39 Sinop; 0368 261 73 68
Mantı genelde Kayseri ile anılır ama Kırım’dan Karadeniz’e gelen iri iri katlanmış mantı geleneği, oldukça eski ve köklü. Meşhur Sinop mantısının farkı, incecik açılan hamurun içine çok bol kıyma koymaları ve kulak denilen biçimde büyük katlamaları. Bir porsiyon mantının yarısı yoğurtla yarısı ise dövülmüş bol ceviz ve keşle servis ediliyor.
Göçmenlerin getirdiği yemeklerin Karadeniz mutfağındaki etkisi büyük. Gürcü, Çerkez, Abhaz, Muhacır sofralarından pek çok çeşit, özellikle bol bol mısır unu ve karalahana var.
Karadeniz’de olmanın en güzel yanı kuşkusuz taze balığın özellikle de Karadeniz’in yıldızı hamsi ve kalkanın tadına varmak. Hem limanlarda hem de bakanı adeta büyüleyen Hamsilos koyunda balıkçılar sabahın ilk ışıklarıyla yola çıkıyor, akşam saatlerine kadar ağ atıp çekiyor.
Hamsilos, genellikle kuzey ülkelerinde görülen bu coğrafi oluşumun Türkiye’deki tek örneği. Son buzul çağında Karadeniz’in tamamen donduğu dönemden sonra buzullar erirken oluşmuş. Denizin sesini dinleyip rengini seyre dalabileceğiniz muhteşem bir doğal güzellik.
Kalkan eskisi gibi bol değil, malum. Morali düzeltmek için bol çıkan hamsiden doya doya tatmak gerek. Hamsili pilavla yapılan dolmaya Sinop’ta içli tava diyorlar. Karadeniz’in çok sevilen bir diğer balığı çarpan yani iskorpit.
İskorpitin sırtında bir iğnesi varmış, değince ele battığı için bu balığa Sinop’ta çarpan adı takılmış. Çarpan aynı zamanda yazın avlanma yasağı boyunca tutulabilen tek balık.
Cuma sabahı erkenden kurulan organik köy pazarından alışveriş için istikamet Erfelek. Kestanesiyle ünlü Erfelek’in kestane balı da haliyle şahane. Kestane balından rol çalan yıldız ise ekşi elma ve ekşi armuttan yapılan pekmez. Bu pekmezi odun ateşinde uzun uzun çektirerek soğutup dilimledikleri kıvamlı pelteye don pekmezi diyorlar.
Sinop’a gelen tüm turistler gibi Anadolu’nun en kuzey ucuna bakmak için İnceburun’a doğru yola çıkarken heyecanlanmamak mümkün değil. Rüzgârı da, dalgası da iyice kuvvetlenen İnceburun’da pembe turuncu günbatımını geceye bağlamak; denizi ve dalgaları seyretmek sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en ucundaymış gibi hissettiriyor.
↑ Back to top
