0

Kaldırım taşlı sokakları, masal diyarlarını akla getiren mimarisiyle bu ortaçağ kentinde, çikolata ve rahat mekânlardan çok daha fazlasını bulabilirsiniz.

 

Neden gitmeli?
Eğer Venedik, Hans Christian Andersen tarafından yeniden tasavvur edilseydi, Bruges gibi bir kente benzerdi. Tarihî merkez, alımlı kanalların gotik malikânelerin yanından geçtiği, dar sokakların ortaçağ yaya köprülerine uzandığı ve oynak, ahşap binaların zencefilli çörekten yapılmış evler gibi göründüğü, UNESCO Dünya Mirası listesinde çekici bir yer. Avrupa’nın en iyi muhafaza edilmiş kentlerinden biri olmanın elbette bir bedeli var.


Dünyanın dört bir yanından turistler, görmek için kente akın ediyor. Yaz sonrası, Noel öncesi kasım, kentin en ‘sessiz’ aylarından biri. Birazcık araştırmayla sele üstünde keşfe çıkabileceğiniz sakin nehir ya da kanal kenarı yollar keşfedebilir, büyüleyici mimariye dalıp gidebilir ve Belçika üretimlerini yudumlayabileceğiniz loş barlara uğrayabilirsiniz.

Ne yapmalı?
Erkenden kalkın ve Markt’a ulaşana kadar Breidelstraat boyunca yürüyün. Bu kaldırım taşlı meydan, 13’üncü yüzyıldan kalma bir çan kulesine ve kargaların dizildiği kalkan duvarlı geleneksel evlere ev sahipliği yapıyor. Çarşamba sabahları tüccarları haftalık pazar için tezgâhlarını kurarken görebilirsiniz. Peerdebrug’a (At Köprüsü) varana değin Peerdenstraat boyunca devam edin.

 

Köprüden tarihte ilk kez 1392 yılında bahsedilmiş. Köprünün üzerinden geçtiği Yeşil Kanal’ın kıyısında ise 17’nci yüzyıldan kalma malikaneler sıralanıyor. Şirin bir avlusu olan The Groeningemuseum (museabrugge.be) Flaman primitifler ve Fernand Khnopff gibi Belçikalı sembolistleriyle övünen oldukça sıradışı bir sanat koleksiyonuna sahip. Yakındaki Basilica of the Holy Blood, neo gotik dışı ve rengârenk vitrayları sayesinde bir sanat eserini andırıyor. Çikolata, Belçika’nın diğer dini; kentte ona saygı gösterebileceğiniz bir sürü yer bulacaksınız.

 

Dominique Persoone’nin (thechocolateline. be) modern yaklaşımı (wasabili, safranlı ve körili çikolata, hayal edin) ona National Chocolate Awards 2016’da zafer kazandırırken, Chocolatier Spegelaer (0032 5033 6052; sweetchocolatedreams.be), kent sakinlerinin gözdesi.

 

Buz gibi rüzgâr sizi iyice ısırırsa patates kızartmasına ithaf edilmiş ilk ve tek müze Frietmuseum’a (0032 5034 0150; frietmuseum.be) gidin.

 

Nerede kalmalı?
Bruges’deki pek çok şey gibi oteller de zarif, romantik ve oldukça geleneksel. İlk bakışta, Relais Bourgondisch Cruyce (0032 5033 7926; relaisbourgondischcruyce.be) aşikar seçim görünüyor. Avrupa kraliyetinin de gözdesi otelin yarı ahşap cephesi ve lekeli cam pencereleri, doğrudan kanala bakıyor ve Matisse ve Klimt’in işlerini içeren bir sanat koleksiyonu var.

 

Hotel Castillon (0032 5034 3001; castillion.be) St. Salvator Katedrali’nin gölgesinde, 17’nci yüzyıldan kalma bir saray. Havadar, huzurlu bir yatak odası arıyorsanız Hotel de Orangerie’nin (0032 5034 1649; hotelorangerie.be) çoğu bir avluya bakan 20 metrekarelik odalarından ayırtın. Kentteki B&B otellerinin bile düklerin, düelloların ve pisi pisilerin günlerine götüren oldukça zarif bir havası var.

Côté Canal’da (0032 5033 3542; bruges-bedandbreakfast.be) yüzlerce yıllık armut ağacının altında kahvaltınızı edebilirsiniz. Winston Churchill kenti ziyaret ettiğinde bu ağaçcın resmini çizmiş. Nerede yemeli? Antika personasına rağmen Bruges’ü n yemeğe yaklaşımı sürpriz bir biçimde çağdaş.

 

Geert Van Hecke, fine dining sahnesinin hükümdarı ve restoranı De Karmeliet (0032 5033 8259; dekarmeliet.be) 1996 yılından beri üç Michelin yıldızına sahip. Esasen birkaç masalı bir balıkçı olan Den Gouden Karpel (0032 5033 3389; dengoudenkarpel.be), Eski Balık Pazarı’nın hemen arkasında, bir Belçika klasiği pomme frites’lı (patates cipsi) mosselen natuur’u (maydanoz ve kerevizde pişirilen midye) yiyebileceğiniz bir yer.

 

Soğuk bir günde bistro Den Huzaar (0032 5033 3797; denhuzaar.be) kadar davetkâr birkaç restoran vardır. Biralı yahnileri, balık türlüleri ve tavada kızartılmış kaz ciğeri sizi bekliyor. Hiçbir Bruges yazısı kendi kadehinde Straffe Hendrik deneyiminden bahsetmeden bitmiş olamaz. Dilerseniz De Halve Maan’da (0032 5044 4222; halvemaan.be) bira yapımını da izleyebilirsiniz.

 

Son dakikada Kentin simgelerini sele üstünde görün. Bisiklet turunda rehberiniz size kent simgelerinin hikâyelerini anlatacak, çok bilinmeyen yerleri gösterecek (bajabikes.eu).

 

İpucu
Kent çevresindeki düz araziler, bir yılanbalığı cenneti. Neye benzediğini görmek için kente yedi kilometre uzaklıktaki Siphon’da (0032 5062 0202; siphon.be just) bakın.

Seyahat bilgileri
Para birimi avro. Yerel saati, Türkiye’ninkinden bir saat geride. Belçika, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından Schengen vizesi istiyor.

Ulaşım
Bruges’e Brüksel aktarmalı gidebilirsiniz. Türk Hava Yolları (turkishairlines.com) ya da Pegasus Hava Yolları (flypgs.com) ile başkent Brüksel’e uçtuktan sonra havalimanında araç kiralayıp ya da trenle Bruges’e gidebilirsiniz. Tren yolculuğu ortalama 1 saat 13 dakika.

↑ Back to top