0

Hint Okyanusu’nun bir ucunda yer alan Zanzibar, Afrika, Hint ve Ortadoğu kültürlerinin karşıtlığını taşıyan rengârenk bir ada. Bembeyaz kumlu müthiş sahilleri, meşhur baharatları ve balık ağırlıklı mutfağına adalıların misafirperverliği de eklenince hayalinizdeki okyanus destinasyonu olarak öne çıkıyor.

Saat 6.16, günbatımı… Şişkin bir yelkenli, bir dhov, Zanzibar’daki Park Hyatt’ın terasının önünden süzülüp geçiyor. Bu sihirli bir an: Sinbad ete kemiğe bürünmüş, önümüzden geçiyor adeta. Kısa bir süre sonra Latin yelkenli, sığ su çekimli bu teknelerin dansı, tanıdık bir manzara haline geliyor. Dhov’lar Zanzibar’ın heyecanlı ziyaretçilerini Changuu Adası’nda dev aldabra kara kaplumbağalarını görmeye ya da set resiflerinde dalmaya götürüyor. Kıyı köylerindeki balıkçılar ise dhov’larını halen ahtapot ve mürekkepbalığı yakalamak için kullanıyor.

Aslında iki tane Zanzibar var: insanların hayal ettiği ada ve adanın kendisi. Çoğu zaman bu iki ada birbiriyle örtüşüyor; arada bir de aralarına kara kedi giriyor. Victoria döneminin ünlü macera avcılarından Sör Richard Burton, buraya adanın Umman Sultanlığı’na ait olduğu dönemde, 1850’lerde gelmiş. Adanın açıklarından edindiği ilk izlenimi adanın “fazlasıyla miskin” bir yer ve “şöhretli karanfil tozlarından” gelen kokulardan ibaret olduğu olmuş. Karaya ayak bastıktan sonra fikrini “pisliğini örten temiz bir sergi” olarak değiştirmiş.

Kasabanın rıhtımı yokmuş ve suda yüzen cesetler görmüş. Burton şöyle yazıyor: “Taze deniz melteminin üzerinde oynaştığı ovalar, beyaz yabancının karaya çıkabileceği ve yaşayabileceği tek yer.” Bu görüşten ilham alanlar olmuş. Adayı çember içine alan lüks otellerin hepsi, ‘meltemin’ sezar salatasındaki marul yapraklarını uçuracak kadar güçlü olduğu el değmemiş kumsalların karşı tarafına, bu ovalara yerleşmiş. Denizden uzak iç kısımlardaki kırsal bölge ise tropik cangıl düğümünden oluşuyor: sıcak, nemli ve yapışkan. Adadaki tatil köyleri ve pansiyonların personeli, misafirleri cana yakın bir çekingenlikle karşılıyor. “Jambo” ve “Merhaba, bugün nasılsınız?” şeklindeki selamlamalarında bir miktar itaatkârlık katılmış nezaket var. Halbuki onları izin günlerinde yakalarsanız, doğal coşkularına şahit olabilirsiniz. Pazar günü öğleden sonra iki otelin futbol takımı Paje’de yerel bir derbi oynuyor. Devre arasında, White Sand Luxury Villas, Cristal Resort ile 1-1 berabere. Sonra Cristal takımı bir gol atıyor:

Bir anda kargaşa egemen oluyor, taraftarlar sahayı işgal ediyor, borazan çalınıyor ve muhtelif garson, şef, bahçıvan, kumsal görevlileri, hizmetçiler, resepsiyon görevlileri ve bir Maasai savaşçısından oluşan grup Svahili dilindeki tezahüratlarıyla ortalığı inletiyor.

ftnisan_048ftnisan_049ftnisan_055ftnisan_056

ftnisan_057

ftnisan_050 ftnisan_051 ftnisan_052 ftnisan_053 ftnisan_054

↑ Back to top