0

KÜÇÜK BOYUTTA BÜYÜK DÜŞÜNCELER: VOLVO EX30 ILE SAKIN BIR KAÇIŞ

Sürdürülebilir malzemeler, minimalist tasarım ve elektrikli sessizlik… Volvo EX30 yalnızca bir otomobil değil, doğayla uyumlu yeni bir yaşamın habercisi.

Akyaka’nın sazlıklarında güneş yavaşça yükselirken, yeni bir yaşam tarzının izini sürüyoruz. Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt, en çevreci ve en sessiz SUV modeli EX30’la çıktığımız bu yolculuk, yalnızca bir test sürüşü değil; doğayla kurulan yeni bir bağın deneyimiydi.

İstanbul’dan başlayan yolculuk, Dalaman Havalimanı’nda EX30’un direksiyonuna geçmemizle bambaşka bir atmosfere taşındı. Rotamız Nuup Hotel’e doğruydu. Aracın sessizliği, çevreci yapısı ve pürüzsüz sürüşü, ağaçların arasından geçerken doğayla adeta senkronize oldu. Volvo’nun sade ve rafine tasarım dili bu ortamda çok daha fazla anlam kazandı.

Sadelik, Sessizlik, Sürdürülebilirlik

Volvo EX30’un iç mekânı, İskandinav tasarımına yakışan minimalist bir ferahlık sunuyor. Denim, keten ve yün gibi geri dönüştürülmüş ve sürdürülebilir malzemelerle tasarlanmış dört farklı iç mekân seçeneği (Breeze, Mist, Pine ve Indigo) arasında bizim tercih ettiğimiz Mist teması, doğanın renklerini kabine taşıyan hafif gri ve yumuşak tonlarıyla dikkat çekiciydi.

Araç içindeki Harman Kardon soundbar hoparlör sistemi, sadece müziği duymakla kalmayıp hissettiren bir deneyim sunuyor. Bu ses deneyimi, paddleboard’larımızla ulaştığımız ıssız bir koydaki handpan tınılarıyla birleşince, EX30’un doğayla ne kadar uyumlu bir dil konuştuğu daha net hissedildi.

Teknoloji Sadece Gösteriş Değil

Volvo EX30, sadece sessizliğiyle değil, sunduğu teknolojilerle de sade bir güvenlik anlayışı sunuyor. Kapı Açılma Uyarısı (Safe Exit) sistemi, dar alanlara otomatik park sağlayan Park Pilot Assist, kablosuz Apple CarPlay ve 12,3 inçlik merkezi ekran; hepsi sürüşü kolaylaştırmak için var. Yeni kare formlu direksiyon simidi, iç dikiz aynasının çerçevesiz tasarımı ve panoramik cam tavan gibi detaylar da ferahlığı destekliyor.

Türkiye pazarına özel arkadan itişli, 150 kW’lık motor versiyonu ise 476 km’ye kadar menzil sunuyor. 0’dan 100’e yalnızca 3,6 saniyede çıkan Twin Motor performansı ise Volvo’nun bugüne kadarki en hızlı otomobili unvanını bu kompakt SUV’a kazandırıyor.

Bir Otomobilden Fazlası

Bu deneyim yalnızca bir aracın performansını değil, yeni bir yaşam biçimini test etmeye olanak tanıdı. Sadeleşen, sessizleşen, doğayla uyumlu bir hayat mümkün mü? EX30, bu soruya dört tekerlek üzerinde verilen bir yanıt gibi.

Akyaka’da program sadece araçla sınırlı kalmadı. Azmak Nehri’nde paddleboard deneyimi, kite sörf dersleri, seramik atölyesi ve Volvo Kite Lounge’daki gün batımı buluşmalarıyla Volvo’nun yaşam tarzı yaklaşımı her detayda hissedildi. Lounge alanında rüzgârla dans eden yelkenleri izlerken, EX30’un “küçük ama büyük düşünenlere” hitap eden felsefesi daha da anlam kazandı.

EX30’un lansman rengi Sand Dune’un Akyaka doğasına ne kadar yakıştığını görmeden anlamak zor olabilir. Bu otomobil; karmaşadan uzak, çevreci, akıllı ve dingin bir dünyanın kapılarını aralıyor. Ve belki de ilk defa, bir test sürüşü sessizlikle bu kadar çok şey anlatabiliyor.

↑ Back to top