0

İspanya’nın hem mecazi hem de kelime anlamıyla kalbinde, Picasso, Goya gibi isimlerin işleriyle zihninizi; kimi üç yüzyıllık kimi genç restoranlarda tat algınızı besleyin.

Neden gitmeli?
 İspanya’nın siyasi, kültürel ve coğrafi açıdan merkezi, bütün ülkenin izlerini taşıyan başkent, bir yandan kendi kimliğini de cesurca ortaya koyuyor. Ayrıca her zevkten gezgine göre bir seçenek sunuyor: sanatseverlere birinci sınıf müzeler; ille de yemek diyenlere süper restoranlar; alışveriş meraklılarına başta Gran Via caddesi boyunca uzananlar olmak üzere bir sürü mağaza ve butik.

 

Ne yapmalı?
 Gösterişli Plaza de Oriente imparatorluk Madridi’nin evi; bir yanında kentin opera binası Teatro Real, diğer yanında ise muazzam Palacio Real uzanıyor. Modern ve sıradışı Catedral de la Almudena’nın mahzeni andıran iç mekânı hayranlık uyandırıcı. Madrid’in en bilindik meydanlarından biri, Plaza Mayor, Madridlileri izlerken kahvenizi yudumlamak için ideal.

Madrid, güzel sanatlara meraklı olanları memnu edebilecek bir kent: Prado Müzesi’nde Goya’nın Madrid’de 3 Mayıs 1908’i, Bosch’un Dünyevi Zevkler Bahçesi’ni, Velazquez’in Las Meninas’ını; Reina Sofira Müzesi’nde ise Picasso’nun savaşın yarattığı dehşet ortamını epik bir şekilde resmeden ünlü Guernica’sının yanı sıra Joan Miro’nun işlerini görebilirsiniz. Müze ziyaretlerinden sonra açıkhavanın tadını çıkarın. Kentin kalbi sayılan Puerta del Sol’da gezinin.

Madridlilerin yıl boyunca rahatlamak, egzersiz yapmak ya da Palacio de Cristal gibi ücretsiz sergi alanlarını ziyaret etmek için akın ettiği, kentin en popüler parkı Parque del Retiro’ya gidin. Parktaki gölde tekne gezintisi yaptıktan sonra kafelerden birine kurulup tembellik yapın. Açıkhava keyfi için bir diğer seçenek, Manzanares nehrinin renove edilen kıyı şeridi.

İkinci el eşyaya ya da antikaya merakınız varsa kentin en büyük bitpazarı El Rastro’ya uğrayın. Kim bilir, Ribera de Curtidores boyunca uzanan binlerce tezgâhtan birinde, orijinal bir Picasso ya da Goya çizimine denk gelebilirsiniz…

Nerede kalmalı?
Zemin katında bir Mısır müzesi bulunan Urban (0034 917 877 770; derbyhotels.com), beş yıldızlı bir butik otel. Ses yalıtımlı ve özel ışıklandırmalı odaları, spor salonu, yüzme havuzu ve Madrid gecelerine akmadan önce demlenmek için ideal bir başlangıç noktası olan kokteyl barı var. Büyüleyici Las Letras bölgesindeki üç yıldızlı Room Mate Alicia (0034 900 818 320; alicia.room-matehotels.com) Santa Ana Meydanı’na bakan işlevsel ve zarif bir otel.

Kentin en hip bölgelerinden Chueca’daki Only You Hotel & Lounge (onlyyouhotels.com), 19’uncu yüzyıldan kalma bir binayı mesken tutuyor. Dünyanın en büyük dikey bahçesine sahip Mercure San Domingo (0034 915 479 800; mercure.com), çatısındaki açık yüzme havuzuyla havalı bir seçenek. Görkemli bir tarihe sahip Westin Palace’ın (0034 913 608 000; westinpalacamadrid.com) retro stilinde döşenmiş çok şık odaları var.

Nerede yemeli?
Botin (0034 913 664 217; botin.es), turistik bir restoranın da iyi olabileceğinin kanıtı. Ayrıca Guinness Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en eski restoranı; 1725’ten beri hizmet veriyor. Kuzu kızartmasını deneyin. İspanyollar peynirlerini tatmak için adresiniz için Poncelet Cheese Bar (0034 913 99 25 59; ponceletcheesebar.es). 150’ye yakın peynir çeşidine evsahipliği yapıyor. Deneyselliği sevenler rokfor peynirli cheesecake’inin tadına baksın. Chocolateria San Gines’de (0034 913 656 546; chocolateriasangines.com) sıcak çikolata ya da kahveye batırılarak yenilen, bol yağda kızartılmış ince tulumba tatlısına benzeyen churro’yu tadın.

Kentin en ünlü restoranlarından biri, La Bola’nın (0034 915 476 930; labola.es) spesiyalitesi yahniyi deneyin. Plaza Mayor’daki Los Galayos (0034 913 663 028; losgalayos.net), Madrid’in yemek kültürünün vazgeçilmez bir parçası. 1894’ten beri açık olan restoranda geleneksel tatlar servis ediliyor.

Bir taşla iki kuş vurmak isteyenler Le Cabrera’ya (0034 913 199 457; lecabrera.com) gidebilir; mekânın zemin katı tapas bar, bodrum katı kokteyl bar olarak hizmet veriyor ve ikisi de çok iyiler.

Son dakika Madrid’in en ünlü caddesi, eski tiyatroları ve sinemalarıyla Broadway’i andıran Gran Via’daki alışveriş merkezi El Corte Ingles’in onuncu katına çıkın ve Palacio Real ile katedrali de içine alan kent manzarasının tadını çıkarın. İpucu Sangria eşliğinde tapas için geçmişi 20’inci yüzyılın başına dek uzanan, renove edilmiş Mercado de San Miguel’e (0034 915 424 936; mercadodesanmiguel.es) uğrayın.

Dökme demir dış cephesi ve tabandan tavana pencereleriyle etkileyici sabit pazarın içinde sizi içi doldurulmuş zeytinlerden tuzlu Iberico jambonuna ve istiridyelere çeşit çeşit İspanyol mezesi bekliyor.

 

↑ Back to top